Çirkin manzaraları hayal ettirme suretindeki vesvese
Açıklama :Haram ve çirkin manzaraları hayal ettirme suretinde gelen vesvese
Manalar kalpten çıktıkları zaman, suretlerden ve şekillerden çıplak olarak hayale girer ve oradan suretleri giyerler. Demek insana gelen manaların suret giydiği yer kalp değil, hayaldir. Hayal ise, her vakit bir sebep altında suretleri dokur. Ve manalara bir elbise diker. Bununla birlikte önem ve ehemmiyet verdiği şeylerin suretlerini yol üzerinde bırakır. Hangi mana kalpten çıplak olarak çıkıp, hayale gidecek olsa, yol üzerinde bırakılan o suretleri giyer yada hayal ona ya giydirir, ya takar, ya bulaştırır, yada perde eder.
Eğer manalar temiz ve münezzeh, yol üzerindeki suretler pis ve rezil ise, giymek yoktur, sadece temas vardır. Ancak vesveseli adam bu teması, giymek ile karıştırır. Eyvah kalbim ne kadar bozulmuş, bu sefillik, bu alçaklık beni Allahın huzurundan kovdurur der .Şeytan onun bu damarından çok istifade eder.
Bu vesveseden kurtulma çaresi
Bu yaranın merhemi şudur: Nasıl ki senin namazının bir şartı olan zahiri temizliğine, karnındaki necaset zarar vermez. Öylede mukaddes manaların, çirkin suretlere yakınlığı da zarar etmez. Mesela siz, Kuranın ayetlerini tefekkür ediyorsunuz, birden bir hastalık, yada bir iştah, yada şehvet gibi heyecan veren bir şey şiddetle sizin hissine dokunuyor.
Elbette sizin hayaliniz, hastalığın devasını, iştah duyduğu şeyi yada şehvet ile ilgili görüntüleri dokuyacak ve onları görecek. O hallere uygun basit ve çirkin suretleri dokuyacaktır. Kalpten gelen, temiz ve ulvi manalar ise onların ortalarından geçecek. Geçeceklere ne zarar vardır, ne pis suretlerle temas vardır, ne de tehlike vardır. Ancak tehlike; zarar olduğunu zan etmek ve bu çirkin görüntülerden kurtulmaya çalışmaktır.
Evet insan kalben ve fikren ilahi hakikatlere bakıp düşündüğü zaman, bilhassa namaz ve ibadet esnasında gerek şeytan tarafından, gerek nefsi tarafından pek fena, pis ve çirkin vesveseler, hatıralar sinekler gibi kalbe ve akla hücum ederler. Bu gibi çirkin şeylerin defiyle uğraşan adam, o vesveselere mağlup olur. Ancak onları mağlup edip, kaçırmak çaresi; müdafayı terk edip onlar ile uğraşmamaktır.
Evet arılar ile uğraşıldıkça, onlar hücumlarını artırırlar. Onlara karışılmadığı taktirde, insanı terk eder, giderler. Yada pis bir odanın deliklerinden, semanın güneş ve yıldızlarına, cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa, o deliklerdeki pislik, ne bakana, ve nede bakılana bulaşmaz. Aynen bunun gibi, ilahi hakikatlere, hayal odasının deliklerinden bakıldığında, hayal deliklerinde ki kirlilik ve pislik, ne bakana, nede bakılana bulaşmaz ve zarar vermez.
Manalar kalpten çıktıkları zaman, suretlerden ve şekillerden çıplak olarak hayale girer ve oradan suretleri giyerler. Demek insana gelen manaların suret giydiği yer kalp değil, hayaldir. Hayal ise, her vakit bir sebep altında suretleri dokur. Ve manalara bir elbise diker. Bununla birlikte önem ve ehemmiyet verdiği şeylerin suretlerini yol üzerinde bırakır. Hangi mana kalpten çıplak olarak çıkıp, hayale gidecek olsa, yol üzerinde bırakılan o suretleri giyer yada hayal ona ya giydirir, ya takar, ya bulaştırır, yada perde eder.
Eğer manalar temiz ve münezzeh, yol üzerindeki suretler pis ve rezil ise, giymek yoktur, sadece temas vardır. Ancak vesveseli adam bu teması, giymek ile karıştırır. Eyvah kalbim ne kadar bozulmuş, bu sefillik, bu alçaklık beni Allahın huzurundan kovdurur der .Şeytan onun bu damarından çok istifade eder.
Bu vesveseden kurtulma çaresi
Bu yaranın merhemi şudur: Nasıl ki senin namazının bir şartı olan zahiri temizliğine, karnındaki necaset zarar vermez. Öylede mukaddes manaların, çirkin suretlere yakınlığı da zarar etmez. Mesela siz, Kuranın ayetlerini tefekkür ediyorsunuz, birden bir hastalık, yada bir iştah, yada şehvet gibi heyecan veren bir şey şiddetle sizin hissine dokunuyor.
Elbette sizin hayaliniz, hastalığın devasını, iştah duyduğu şeyi yada şehvet ile ilgili görüntüleri dokuyacak ve onları görecek. O hallere uygun basit ve çirkin suretleri dokuyacaktır. Kalpten gelen, temiz ve ulvi manalar ise onların ortalarından geçecek. Geçeceklere ne zarar vardır, ne pis suretlerle temas vardır, ne de tehlike vardır. Ancak tehlike; zarar olduğunu zan etmek ve bu çirkin görüntülerden kurtulmaya çalışmaktır.
Evet insan kalben ve fikren ilahi hakikatlere bakıp düşündüğü zaman, bilhassa namaz ve ibadet esnasında gerek şeytan tarafından, gerek nefsi tarafından pek fena, pis ve çirkin vesveseler, hatıralar sinekler gibi kalbe ve akla hücum ederler. Bu gibi çirkin şeylerin defiyle uğraşan adam, o vesveselere mağlup olur. Ancak onları mağlup edip, kaçırmak çaresi; müdafayı terk edip onlar ile uğraşmamaktır.
Evet arılar ile uğraşıldıkça, onlar hücumlarını artırırlar. Onlara karışılmadığı taktirde, insanı terk eder, giderler. Yada pis bir odanın deliklerinden, semanın güneş ve yıldızlarına, cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa, o deliklerdeki pislik, ne bakana, ve nede bakılana bulaşmaz. Aynen bunun gibi, ilahi hakikatlere, hayal odasının deliklerinden bakıldığında, hayal deliklerinde ki kirlilik ve pislik, ne bakana, nede bakılana bulaşmaz ve zarar vermez.
Direk URL :
Puan Ver :
Yorumlar
Henüz yorum yazılmamış. Hemen alttaki formu doldur ve yorumunu gönder.